- HAVA DURUMU:
-
Parçalı Bulutlu
ÖMRÜMÜZ GELDİ GEÇİYOR
Sakarya Haber köşe yazarı Şehabeddin Mahir Tuna, ömrümüz geldi geçiyor konusunu kaleme aldı.
“Allah’ım! Şu ömrümüz geldi, geçti: Biz Sen’i layıkıyla bilemedik, tanıyamadık! Biz sana layık bir kul olamadık, Sana layıkıyla kulluk, ibadet yapamadık, Seni layıkıyla zikredemedik, Sana Layıkıyla Şükredemedik!”
Bu dua ve tesbihat; yaşadığı müddetçe en güzel işleri ve ibadetleri yapmak için çabaladığı halde, yaptığı iş ve ibadetleri Rabbine karşı asla layık ve yeterli görmeyen, âlemlere Rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz (sav)’in, rivayete göre son nefeslerini verdiği esnadaki duası ve tesbihatı…
Bu dua ve tesbihat; Birçok dünya nimetine sahip olduğu halde, zevk ve sefadan uzak bir şekilde “Ey iman edenler! Eğer siz Allah'a (Allah'ın dinine) yardım ederseniz O da size yardım eder, ayaklarınızı kaydırmaz.” Ayetindeki müjdeye nail olmak ve Rabbinin rızasını kazanmak için ömür sarf eden Peygamber varislerinin duası ve tesbihatı…
Rivayet odur ki: Teşekkül dönmelerinde yaşayan insanların ömürleri çok uzundu. O dönemlerde yaşayan insanlardan bin ay ibadetle meşgul olması karşılığında “abid” yani “kul” makamına erişenler Peygamberimize gösterildiğinde Efendimiz (sav) “Benim ümmetimin ömrü kısa, ibadetleri az!” diye çok üzülmüş ve Cenab-ı Hakk’a ümmeti için yalvarıp niyazda bulunmuştu. Bunun üzerine Hz. Allah, Ümmet-i Muhammed’e bazı günleri, geceleri ve ayları diğerlerine nazaran çok daha faziletli ve üstün kıldı ki, Ümmet-i Muhammed bu günlerde, bu gecelerde ve aylarda diğerlerine nazaran daha fazla kul olabilmek için gayret edip diğer ümmetlerle olan farkı kapatsın ve o yüce makamlara erişebilsin…
HARAMLARDAN SAKINMAK ÖNCELİKLİDİR!
Mübarek üç ayların her günü ve gecesi günahların affı ve Allah’ın rızasını kazanma yolunda bir vesiledir. Dolayısıyla bu aylarda her türlü günahtan uzak durma konusunda daha dikkatli olunmalıdır. Bu aylarda bir taraftan bilinen tüm haramlardan sakınmanın yanında özellikle insani ilişkilerimizde kalp kırmamaya, haksızlık yapmamaya ve hakka girmemeye dikkat edilirken, diğer taraftan da daha fazla gönül ve dua almaya gayret edilmelidir. En az İbadet yapmak kadar önemli olan ibadetleri korumak yani zayi etmemektir. Bu da ancak ibadet yapanların aynı zamanda haramlardan sakınmasıyla olur. Unutmayalım ki bu aylarda yapılan ibadetlerin nasıl mislince sevabı varsa günahlarında aynı nispette karşılığı olmaktadır.
DEPREMZEDE KARDEŞLERİMİZE YARDIMCI OLMAK
Ülkemizde yakın zamanda tarihte benzeri görülmemiş büyük bir deprem felaketi yaşandı. Binlerce insanımız depremde vefat ederken çok sayıda insanımız ise yaralı bir şekilde kurtuldu. Bölgedeki kardeşlerimizin bir kısmı çadır ve konteynırlarda yaşam mücadelesi verirken depremin yaşandığı birçok yer ise yaşanmaz hale geldi ve on binlerce insanımız zorunlu olarak başka şehirlere nakledildi ve yerleştirme işlemleri ha la devam ediyor. dinimizin ve kardeşliğimizin gereği olarak bu inanlarımıza yardımcı olmak normal zamanlarda ne kadar önemli ve anlamlı ise bu mübarek gün ve gecelerde kat kat daha fazla önemli ve değerli.
Mü’minin din kardeşine bir tebessümünün dahi sadaka olarak kabul gördüğü bir dinin mensupları olarak, bu zor zamanlarında depremzede kardeşlerimizin Allah rızası için yanında olmak bizler için büyük bir fırsattır. Onların üşüyen bedenlerini din kardeşliğinin sıcaklığıyla ısıtmak, üzüntülü kalplerini sevgi ve muhabbetle teselli etmek ve ihtiyaçlarını imkânlar dâhilinde gidermek, dini ve milli bir vazife olduğu gibi alınacak hayır dualarıyla Allah’ın rızasını kazanmaya ve günahlardan affedilmeye de bir vesiledir.
Unutmayalım ki: Geçen sene bu günlerde aramızda olup bu sene ömürleri yetmediğinden bu mübarek aylara kavuşamayanlar var… Geçen sene sağlıklı olup bu gün sağlığı müsait olmadığından bu ayları değerlendiremeyecek olanlar da var… Bizlerin de şu fani dünyada daha kaç gün göreceği ve ömründen ne kadarını Allah rızası yolunda değerlendirebileceği belli değil! O yüzden vakit ve imkân varken bu rahmet denizinden kapları doldurmaya gayret etmeli.
Bir Sonraki Yazımızda Görüşebilmek Ümidiyle…
ZİL ZAL SURESİ (MEAL)
1 -2-3- Yer o yaman sarsıntı ile sarsıldığı, içindeki ağırlıkları çıkarıp dışarı attığı ve insan: "Ne oluyor?" dediği zaman.
4-5- O gün yer, Rabbinin ona vahyetmesiyle olan her şeyi anlatacaktır.
6- O gün insanlar, yaptıklarının karşılığı kendilerine gösterilmek üzere bölük bölük çıkacaklardır.
7- (O gün) Her kim zerre kadar hayır işlemişse onu (karşılığını) görecektir.
8- (O gün) Her kim, zerre kadar şer işlemişse onu (karşılığını) görecektir.
Şehabeddin Mahir TUNA
İlahiyatçı Yazar
sehabeddinmahir@gmail.com