- HAVA DURUMU:
-
Parçalı Bulutlu
NE ÇABUK UNUTTUNUZ!
Sakarya Haber köşe yazarı Şehabeddin Mahir TUNA, ne çabuk unutunuz konusunu kaleme aldı.
“İnsanoğlu vefatı sonrası ne kadar çabuk unutulacağını bir bilse,
Kalan ömründe insanları memnun etmek için değil,
Allah’ı memnun edip rızasını kazanmak için çabalardı…”
Kimi adet diye kimi de ibadet diye… Genelde bayramlarda ziyaret edilir ölenlerin kabirleri, vefat eden anneler, babalar, neneler, dedeler, eşler ve diğer yakınlar… Normal zamanda çok nadir hatırlanır, belki bir cenaze olur da gitmişken onlarda ziyaret edilir… 3’ü 7’si 40’ı derken unutulur giderler… Gidenlerin çok azı dünyayı ve ardında bıraktıklarını memnun etmiştir… Çünkü insan nankördür, ya asla memnun olmaz ya da çok zor ve az memnun olur… Bu nedenle Rabbimiz “Kahrolası insan! Ne nankördür!” buyurmuştur.
Bir ömür boyu ev, araba, tarla, mal ve mülk sahibi olmak ve bunlarla ailesini memnun etmek için çalışan insan, bir gün ölüp gider ve o malın mülkün hepsi çoluk çocuğuna kalır; Ama yine de onlara yaranamaz! Ardından bir Fatiha okumak çok görülür, okunmaz, unutulur…
Çoğu ya bırakılanları az bulur, ya da adaletsiz! “Abime fazla verdi bana az, kardeşimi kayırdı ona çok verdi…” gibi bahaneler yüzünden ardından dua edilerek hatırlanmayı bırakın, ah ve beddualarla anılmaya kadar götürür insanı… Öyle ki insanın bir ömür harcayıp kazandığı ve ailesine bıraktığı malı ve mülkü, gün olur onların fitnesi, belası olur! İki karış toprak için kardeşler, yakınlar birbirine girer, küser, hatta birbirlerini katlederler… Sanki insana geridekilere mal-mülk bırakma gibi bir zorunluluğu varmış gibi…
EN GÜZEL MİRAS: İSLAM AHLAKIDIR.
Kişinin dinen tek zorunluluğu; çoluk çocuğunu helal rızıkla beslemek, onlara İslam dininin emir ve yasaklarını en güzel şekilde öğreterek İslam dininin güzel ahlakıyla bezenmesini sağlamak ve onları Allah’a isyandan koruyarak İslami bir yaşantı sunmaktır! Nitekim Peygamberimiz (sav) “Hiçbir baba, evlâdına güzel ahlaktan daha üstün bir miras bırakmamıştır.” buyurmuştur. Hz. Aişe (r.anha) annemiz de kendisine gelip Peygamberimizin ahlakı nasıldı diye soranlara “Peygamberimizin ahlakı Kur’an ahlakıydı” diye cevap vermiştir.
AHLAKSIZLIK TOPLUMU HELAK EDER!
“Bir millet parasızlıktan helak olmaz, ahlaksızlıktan helak olur. Bir insan aç kalmaktan korktuğu kadar, imansız kalmaktan korkabilse, tam Müslüman olur! Bu zamanda en pahalı şey din ve imandır! Bu devirde korunması en zor şey, iman ve ahlaktır!” Öyle zamanlar olur ki "Din ve iman bir avuç ateş olur, kor olur; Kişi korumak isteyip tutsa ellerini yakar, bıraksa dinden çıkar."
Oysa birçok kavim ahlaksızlıkları ve isyanları sebebiyle helak olmuştur. Şu an yeryüzünde geçmiş kavimlerin helak olma nedenlerinin hepsi var olup, hatta daha da şiddetle yaşanıyorken toplumlar helak olmuyorsa bu Peygamberimizin duası nedeniyledir. Çünkü Peygamberimiz: “Ben, Rabbimden, benim ümmetimi (toplu) helâk etmemesini istedim. Rabbim benim bu duamı kabul buyurdu. Dedi ki: 'Onların helâki kendi aralarında olacaktır. Günah işledikleri zaman ben onları birbirine düşürecek ve vurduracağım.' Ben bunun da kalkmasını diledim; ama Rabbim bunu kaldırmadı." buyurmuştur.
PAZARTESİ VE PERŞEMBE YA SEVİNİR YA DA ÜZÜLÜRLER!
Peygamberimiz (sav): “Ameller, pazartesi ve perşembe günleri Allah´a arz edilir. Cuma günü de peygamberlere, anne ve babalara arz edilir. Onun iyi işleriyle sevinirler. Yüzleri aklaşır, parlar. Öyle ise Allah’tan korkunuz, ölülerinize eziyet vermeyiniz.” buyurmuştur. Dolayısıyla kişinin ardın da bıraktığı yakınları Allah’ın emir ve yasakları doğrultusunda bir hayat yaşıyor ve iyi işler yapıyorsa vefat eden yakınları da bu işlerden faydalanır ve mezarlarında sevinerek huzur bulur. Ama kişinin ardın da bıraktığı yakınları Allah’a isyan içerisinde günahlarla dolu bir hayat yaşıyor ve kötü işler yapıyorsa vefat eden yakınları da bu işlerden zarar görür ve mezarlarında üzülerek huzursuz olur!
Ey zamanını bilmediğin yolculuğu bekleyen YOLCU! Gitmeden ardına ne bırakıyorsun şöyle bir bak ve düşün! Bak ki dönüşü olmayan o yerde huzur bul da üzülme! Senden önce gidenleri de sıkça hatırla! Gönderdiklerini unutma ki seni de UNUTMASINLAR!
Yaşarken Allah’ın emir ve yasakları doğrultusunda bir hayat yaşayarak iyi işler yapan ve yaptığı güzel amellerle ölmüşlerini de sevindiren; Vefat ettiğinde de ardından kendisini sevindirecek çoluk çocuk bırakan bir kul olabilmemiz ümidiyle…
Bir Sonraki Yazımızda Görüşebilmek Ümidiyle…
Şehabeddin Mahir TUNA
İlahiyatçı Yazar
sehabeddinmahir@gmail.com