Hikayemizin kahramanı Ali İhsan; Çalışmak için yurtdışına giden ve bir süre sonra dini ve milli kimliğini her geçen gün yitiren gurbetçi vatandaşlarımızdan sadece bir tanesi…
“İnandığı davayı Yaşamayan İnsanlar Yaşadığı Hayata İnanırlar” sözünün yansıması Ali İhsan beyde bir süre sonra dinin emir ve yasaklarıyla alakasız bir yaşam sürmeye başlar. Fakat buna rağmen kendisini iyi bir Müslüman görür ve Müslüman’ın her türlü eninde sonunda Cennete gireceğini buna karşı kafirin ise asla Cennete giremeyeceğini düşündüğünden dolayı kendisinin akıbeti konusunda şüphesi yoktur.
Ali İhsan’ın çalıştığı fabrikada en samimi arkadaşı ise Alexander isimli bir ecnebidir. İki arkadaş sık sık iş çıkışı bir bara gidip içki içer ve eğlenirler. Yine böyle bir gün içtikten sonra sarhoş olan Ali İhsan iş arkadaşı Alexander’a:
“ Bak Alexander, Senin adın Alexander Benim adım ise ALİ İHSAN’dır! Ben seni çok seviyor. Bu yüzden sana da çok üzülüyor. Çünkü sen Hıristiyan ben Müslüman ve ben Cennete gidecek sen ise Cehenneme. Gel sen de Müslüman ol ki Cennete gidebilesin ve kurtulasın” der.
Alexander biraz düşünür ve Ali İhsan’a “Tamam Müslüman olayım olmasına ama sizin dininiz çok zor. Emir ve yasakları ağır. Mesela her gün 5 vakit namaz var. Sıcakta soğukta iş ortasında uyurken vs kalkıp abdest alıp namaz kılmak lazım.” deyince:
Ali İhsan “ Yahu hallolur bir şekilde baksana bana ben kılıyor muyum öyle. Cuma olur, bayram olur kandil olur arada bir kılarsın işte” der.
Alexander bu sefer “Sizin dininizde oruç var her sene. Yazın sıcağında oruç tutacaksın. Oruçluyken o yasak bu yasak. Zor iş” deyince:
Ali İhsan “ Yahu hallolur bir şekilde baksana bana ben kafama göre tutuyorum işte. Tutabilirsen tutarsın tutamazsan sonra bir ara tutarsın” der.
Alexander bunun üzerine “Sizin dininizde kadınlara kızlara tesettür var örtünmek var. Bizim kadınlar kızlar serbest, denizde, sahilde, çarşıda, işte, okulda kısaymış açıkmış istediği kıyafetleri giyebiliyor. Ben Müslüman olursam evdekilere ne olacak?” diye sorunca:
Ali İhsan “ Yahu hallolur bir şekilde baksana benim aileme. Eşim açık. Kızlarda açık. Bizde sizin gibi giyinip geziyoruz. Arada cenaze olur okuma olur kapanır sizinkiler. Yaşlanınca da daha derli toplu giyinirler olur biter” der.
Alexander biraz düşünür ve “Peki Ali İhsan, sizde zina büyük günah, kızlı erkekli eğlencedir danstır müziktir günah, flörttür, kaçamaktır bunlar sizde çok günah ve ahlaksızlık sayılıyor. Bizde sorun değil bunlar, kızlar erkeklerle, erkekler kızlarla istediği gibi takılıyor, eğleniyor. Bizim çocuklar genç daha gelemez öyle baskıya” deyince:
Ali İhsan “ Alexander, kul ile Allah arasında olan işleri kafaya takma, önemli olan kalplerin temiz olmasıdır. Ahlak ve imanı öyle şeylerde arama, bizim dinimiz hoşgörü dinidir. Sonra baksana bizim gençlerimizin yaşantısına hiç de senin dediğin gibi değil rahatlar. Öyle şeyleri kafaya takmıyorlar” der.
Alexandır son olarak “Sizin dininizde günah çıkarmak da yok. Biz günah işleyince gidiyoruz kiliseye, para veriyoruz günah çıkarıyoruz affediliyoruz. Sizin dininize girersek onca günahla yine cehenneme gideriz” deyince:
Ali İhsan “ Aman Alexander, taktığın şeye bak ya. Bizde de Cuma var. Kandil Var. Umre var. Hac var. Arada bir cumadır kandildir takılır camiye 3-5 para atarsın. Arada bağış yapar, fitre - zekat verir, 60 dan sonra da bir Hac yaparsın hoopp tertemiz olup cennete gidersin” deyince:
Alexandır Ali İhsan’a: “ Benim adım Alexander seninki de Ali İhsan’dır. Senin yaşantınla benim yaşantım nerdeyse aynıdır. Madem yaşantımızda bir fark yok gideceğimiz yerde aynıdır. Ha ben Müslüman ha sen Hıristiyan” der.
Bir Ayet: “O gün (Mahşerde) siz huzura alınırsınız, hiçbir şeyiniz gizli kalmaz.”
Bir Hadis: “Ölmeden Ölün” Ölünce görüp farkına varacaklarınızı ölmeden görüp farkına varın!
Şehabeddin Mahir TUNA
İlahiyatçı Yazar
sehabeddinmahir@gmail.com